Yeni Akit’ten ayrılmasının akabinde Habervakti’nde köşe yazmaya başlayan Abdurrahman Dilipak, “Birileri beni ‘yandaş’ ilan ediyor ya, o kendi yandaşları olmadığımdandır yoksa duruşum muhakkak haksızlık kimden gelirse gelsin kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana, zalime karşı. Zalim babam da olsa mazlum düşmanım da olsa. Benim için değerli olan kim Haklı kim Haksız. Şu giderse şu gelirse diye umut ve dehşet açısından bir tasam yok” niyetini lisana getirdi.
Kimsenin yandaşı olmadığını yazan Dilipak, “Ben ‘insancı’ da değilim, ‘Müslümancı’ da. ‘Halkçı’ da değilim. Beşerim, Müslümanım elhamdülillah! Ben “Müslümanlardanım”. Ben Hanefi’yim, ama Hanefici ya da mezhepçi de değilim. Her Müslümanın Selefi geleneğe bağlı olduğunu, Kerbela katliamında Ehlibeytten yana olduğunu ve Müslümanım diyen herkesin ehli sünnet vel cemaat olduğunu kabul ederim” görüşünü lisana getirdi.
Dilipak “Hep soruyorlar ne yapmak istiyorsun, kime dayanak veriyorsun? diye. Sıkıntıları parti, partim yok, varsa Kur’ani anlamda Hizbuşşeytan’a karşı, Kur’ani anlamda Hizbullahi’yim. Hak’tan yanayım, partici değilim olmayacağım kelamı dinleyecek doğrusuna tabi olacağım, yanlışına karşı çıkacağım o kim olursa olsun. Haksızlık yapan sultaya karşı hakkı söylemeyi cihad sayanlardanım” kanısını lisana getirdi.
Yazının tamamını okumak için