İSTANBUL (İGFA) – Farklı bitki özleri ve yapraklarından elde edilen bitki çayları, günümüzde sağlıklı beslenmek isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği bir içecek olarak birçok çeşidiyle öne çıkıyor. Bilhassa olumlu katkıları ile bilinen bu çaylardan; yeşil çay, adaçayı, ıhlamur, melisa, papatya, kuşburnu ve en çok tüketilenlerin ortasında yer alıyor. Soğuk kış günlerinin eşlikçisi bitki çaylarının ömrümüzde değerli bir tesire sahip olduğuna dikkat çeken BİTKİDEN İdare Şurası Lideri Ebru Akdağ, bitki çayı tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
“ÇAY TÜKETİMİNDE KALİTELİ HAMMADDE TEMİNİ BÜYÜK KIYMET TAŞIYOR”
Bitki çaylarının tüketimindeki en değerli noktanın ambalajlama ve hijyen olduğunu vurgulayan Ebru Akdağ, “Son yıllarda sağlıklı beslenmeye olan ilgi, bitkisel eserlere olan yönelimi de artırdı. Bilhassa bitki çayları, tüketicilerin hem sağlıklı olmak hem de çeşitli hastalıklardan korunmak emeliyle tercih ettiği eserler ortasında öne çıkıyor. Özellikle, antioksidan unsurlar taşıyan kimi bitkilerin bağışıklık sistemine olan tesirleri birtakım bitkilerin ise rahatlatıcı yahut sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırmasıyla çay hallerinin içilmesi yaygınlaştı. Lakin, çay keyfini doyasıya ve itimatla yaşayabilmemiz için kaliteli hammaddelerin temin edilmesi gerekiyor. Tüm besinlerde olduğu üzere, çay üretiminde de kullanılan gereçlerin kalitesi, tüketicinin sıhhati açısından kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle, üretim sürecinin her etabında besin güvenliğin uygunluğun sağlanması gerekiyor. Sıhhati riske atabilecek istenmeyen unsurlar taşımaması çok büyük bir değer taşıyor. Bu nedenle, merdiven altı olarak tabir edilen ve nerede üretildiği belirli olmayan kontrolsüz çayların tüketilmemesini öneriyoruz” diye konuştu.
“AMBALAJLI ÇAYLAR, KALİTE STANDARTLARINA UYGUN OLARAK ÜRETİLİYOR”
Denetime tabi olmayan yerlerden bitki çayı alınmaması gerektiğinin altını çizen Akdağ, “Türk Besin Kodeksi’ne nazaran çaylar dökme olarak satılamaz. Bu düzenleme, tüketicilerin çay eserlerinin muhakkak standartlara uygun olduğundan emin olmalarını sağlar. Lakin, açıkta satılan çaylarda bu garantiyi bulmak her vakit mümkün değil. Bu eserlerin içine farklı unsurların karıştırılma riski bulunmakta ve eserin nasıl, ne kadar mühletle ve hangi şartlarda saklandığına dair bilgiler çoklukla eksik olmaktadır. Bu nedenle, çay tüketiminde muteber ve ambalajlı markaları tercih etmek gerekiyor. Ambalajlı çay eserleri, üretim sürecinden tüketiciye ulaşana kadar olan kademelerde daha sıkı kontrollere tabi tutuluyor ve kalite standartlarına uygun olarak üretiliyor” dedi.