ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) zelzelenin akabinde kurduğu “Depremde Kayıp Olan ve Refakatsiz Kalan Çocukların Takibi Komisyonu” birinci raporunu hazırladı. Komite üyeleri CHP milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Aysu Bankoğlu, Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı ön rapora nazaran komitenin açtığı ihbar çizgilerine 3 gün boyunca 116 müracaat yapıldı, bu müracaatlardan 39’u teyit edildi. Komite Üyesi CHP’li milletvekilleri, bahse ait çalışmaları hakkında bilgi vermek ve tekliflerini sunmak üzere görüşmek istedikleri Aile ve Toplumsal Hizmetle Bakanı Derya Yanık’a ise ulaşamıyor.
İhbarlar için bir toplumsal medya hesabı açtıklarını ve sabit bir telefonu da ihbar sınırı olarak kullandıklarını anlatan kurul üyesi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tüm başvuranlarla birebir bağlantıya geçerek bilgileri teyit ettiklerini akabinde hastane, savcılık üzere kurumlardan bilgi alarak gelen ihbarlardaki bilgiler doğrultusunda şahısları ilgili yerlere yönlendirdiklerini anlattı.
‘BAKANLIĞIN ÇALIŞMALARI YETERSİZ’
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’nın bu husustaki çalışmalarının yetersiz olduğunu söz eden Tanrıkulu, “Bir web sayfası kuruldu lakin bu web sayfası üzerinden kayıp çocuk takibi mümkün değil. Yalnızca sayılar var” dedi.
‘BAKANLIK BİLGİLERİ ŞEFFAF BİR BİÇİMDE PAYLAŞMALI’
Kayıp ve refakatsiz çocuklarla ilgili hala çok fazla soru işaret bulunduğunu belirten Tanrıkulu, “Şu soruların karşılık bulması gerekiyor; tedavisi biten çocuklar nereye gönderildi, 0-3 yaşında olup kendini tabir edemeyen çocukların takibi yapıldı mı, nasıl yapıldı, hangi hastanelerde hangi çocuklar yatıyor, enkazdan çıkarılan çocukları hastanelere sevk eden ambulansların kaydı var mı? Bu soruların cevaplarının verilmesi, şayet cevapları varsa da şeffaf bir halde kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor” sözlerini kullandı.
‘DNA KAYDI TUTULDU MU, DNA EŞLEŞTİRMESİ YAPILIYOR MU?’
Tüm ölümlerin cumhuriyet savcılıklarından geçmediğini, kayıtsız bir biçimde defnedilen çocuklar olduğunu da belirten Tanrıkulu, “DNA örneklerinin sağlıklı olup olmadığını da şu anda bilmiyoruz. Örneğin Hatay Valisi ile görüştük, bir kayıt olmadığını söyledi. DNA örnekleri alınanlarla ilgili de bir eşleştirme yapılması lazım. Bakın, dün Ankara’da Etlik ve Bilkent Şehir Hastanelerini ziyaret ettik. Çok fazla tedavisi devam eden çocuk var. 16 yaşında bir çocuk hastanede tedavisi sürerken vefat etmiş, kimliği tespit edilemeden defnedilmiş. Bu türlü örnekler çok fazla” dedi.
‘AİLELERİN ÇOCUKLARINI BULABİLECEĞİ BİR SİSTEM KURULMALI’
Refakatsiz olduğu bilinen ve resmi kayıtlara geçen çocuklara ait bilgilerin, hastane bilgilerinin, tedavileri tamamlandıysa bulundukları yerlere ait bilgilerin şeffaf biçimde web sayfasında bulunması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “Ailelerin çocuklarını bulabileceği bir sistemin kurulması gerekiyor” dedi.
‘4 MİLLETVEKİLİ 4 GÜNDÜR AİLE BAKANINA ULAŞAMIYORUZ’
4 gündür Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’tan mevzuya ait görüşmek üzere randevu almaya çalıştıklarını lakin alamadıklarını da söz eden Sezgin Tanrıkulu, “Bu kurulun üyesi 4 milletvekili bakanlık özel kalemini hem telefonla farklı ayrı arayarak hem resmi yazı yazarak randevu istedi. Ne özel kaleminden ne kendisinden rastgele bir geri dönüş olmadı. En sonunda bugün bakanlığa gittik, kendisi bakanlık binasında olmasına karşın bizimle görüşmedi” diye konuştu.
Dertlerinin bu sorun üzerinden siyaset yapmak olmadığını söz eden Tanrıkulu, “Ondan aldığımız bilgileri kamuoyuyla paylaşmak, tekliflerimizi iletmek ve bu bahiste toplumda bir inanç inşa etmek istiyoruz. Fakat milletvekilleri olarak biz, ilgili bakana, hususun ne olduğunu söyleyerek bile ulaşamıyorsak bu sorun nasıl çözülecek? Biz milletvekiliyiz ve hangi bakanı arasak görüşebilmeliyiz. Nezaketen bile geri dönmedi” diye konuştu.
Meclis’in teamüllerinden birinin iktidar ya da muhalefet milletvekillerinin bakanlarla görüşebilmesi olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Meclis’in teamülleri bozulmuş olabilir lakin bu türlü bir devirde bakanla görüşme talebimize geri dönüş olmaması kabul edilemez. Bakanların parlamento üyesi olmamasının sonucu bu. Parlamento üyesi olsa Meclis’e gelir ve burada sorarız” dedi.
‘GEÇMİŞİN SABIKASI VE KORKULAR VAR, BAKANLIK ŞEFFAF OLMALI’
Çocuklar konusunda kaygılı olmalarının sebeplerinden birinin de AK Parti kurumlarına olan güvensizlik ve geçmiş deneyimler olduğunu tabir eden Tanrıkulu, “Geçmiş uygulamaların sabıkası var. Çocuk istismarı, çocukların tarikat yurtlarında yaşadıkları var. Ayrıyeten Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurumlarına da güvensizlik var. Basında yer alan kimi kayıp çocukların itimat bakımından en tabana vurmuş vakıf ve cemaat yurtlarında barındırıldığına dair bilgiler de ortaya çıktı. Bu dertler ortadayken, aileler de bu bahisteki korkuları iletiyorken bakanlığın şeffaf olması gerekir” dedi.
CHP’nin çocuklar için kurduğu ihbar sınırları gelen artık yalnızca çocuk kayıp ihbarlarını değil, tüm kayıp ihbarlarını pahalandırıyor, kayıp çocuk ihbarları ayrıştırılarak tüm kayıplara ulaşılmaya çalışılıyor. İhbarlar için kurulan toplumsal medya hesabı ve kullanılan telefon sınırı ise şunlar: @chpkayipcocuk, 03122074131
BAKAN YANIK NE DEMİŞTİ?
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, hususa ait soru üzerine şimdi kimliği tespit edilememiş, sıhhat kuruluşlarında olduğu halde ağır bakımda tedavisi devam eden ve kimliği tespit edilemeyen çocuklar olduğunu belirterek, “Dolayısıyla kayıp çocuk hadisesinden bahsedebilmemiz için bütün bu taramaların, kimliklendirmelerin bitmiş olması ve buna karşın bulunamayan çocukların olması lazım” demişti.